“Batuhan A” kargo gemisi, 15 Şubat’ta Marmara Denizi’nde battı ve 6 mürettebatı kayboldu. Arama sonucu geminin tek kadın mürettebatı aşçı Zeynep Kılınç’ın cesedi 18 Şubat’ta kaptan köşkünde, gemi personeli Hüseyin Tutuk’un cenazesi ise 20 Şubat günü bulundu.
Kılınç’ın cenazesinin kaptan köşkünde bulunmasından sonra “Dümende Zeynep mi vardı?” sorusu gündeme geldi. Zeynep’in işine duyduğu sevgi biliniyorken, riskli durumda neden orada olduğu sorusu cevapsız kaldı. Kaptan İrfan Çiriğ olayı değerlendirirken, annesi Nilüfer Kılınç kızının hikayesini paylaştı.
Nilüfer Kılınç, kızı “Batuhan A” gemisinin aşçısı Zeynep Kılınç’ı kaybetmenin acısını “Zeynep’im gibisi var mıydı?” diyerek ifade etti. Zeynep’in bayram tatili için eve dönüşünü sabırsızlıkla beklediklerini belirten anne Kılınç, kızının “Anne, izne geleceğim” dediğini ve gemide çalışmayı kendi isteğiyle seçtiğini, aşçılık yaparken usta gemici belgesi aldığını söyledi. Kılınç, kızını “iyilerin iyisi” olarak nitelendirdi.
Pek çok denizci için bu işi yapmak bir tutku. Zeynep de işini çok seven, 1971 yapımı 53 yaşındaki son derece yaşlı ‘Batuhan A’ gemisinde her işe koşan bir denizciydi. Ancak güvenliği konusunda 19 Kasım 2023’te Ereğli Limanı’nda mendireğe çarparak batan Kafkametler gemisinin geçirdiği kazadan beri endişe duyuyordu. Hatta genç kadın, 2020 yılında denizcilerin rutin olarak katıldığı eğitimlerde tanıştığı Kaptan İrfan Çiriğ’e de korkularını anlatmıştı.
Kaptan İrfan Çiriğ, “Batuhan A” gemisinin acil durum sinyali göndermemesi üzerine önemli noktalara değindi. Sistemin çalışma prensiplerini açıklayan Çiriğ, Zeynep Kılınç’ın neden veya nasıl bu düğmeye basmadığının belirsizliğini vurguladı. Ayrıca, geminin gece saatlerinde yaşanan bir sorundan dolayı zaten risk altında olduğunu, ancak bu durumun sinyal gönderilmesi için yeterli olup olmadığının soru işareti olduğunu belirtti.
Marmara Denizi’nde yoğun gemi trafiği göz önünde bulundurulduğunda, telsiz çağrısı yapılmış olsaydı mürettebatın kurtulma şansının olabileceğini ifade etti. Çiriğ, gemideki acil durum sinyali düğmesine basılması ve ‘epirp’ cihazının manuel olarak çalıştırılması gerektiğini, ancak bunların yapılmamış olmasının ciddi soru işaretleri yarattığını dile getirdi.
