Diyarbakır’da STÖ’den Gazetecileri derhal serbest bırakın çağırısı « Gazete Baskın

22 Kasım 2024 - 17:47

Diyarbakır’da STÖ’den Gazetecileri derhal serbest bırakın çağırısı

Diyarbakır’da STÖ’den Gazetecileri derhal serbest bırakın çağırısı
Son Güncelleme :

13 Haziran 2022 - 11:18

64 views

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Rosa Kadın Derneği, Diyarbakır Tabip Odası, TMMOB Amed İl Kordinasyonu

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği, KESK Amed Şubeler Platformu

ÖHD Diyarbakır Şubesi ve DİSK Diyarbakır Bölge Başkanlığı 8 Haziran’da Diyarbakır’da gözaltına alınan 21 gazeteciye ilişkin ortak yazılı açıklama yaptı.

 

Yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: ”

Diyarbakır’da 08.06.2022 tarihinde ev ve iş yerlerine yapılan baskın ile 21 Kürt basın emekçisi gözaltına alınmıştır. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma ile gözaltına alınan Kürt basın emekçilerinin ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda birçok bilgisayara, hard diske ve kameraya el konulmuştur. Soruşturma kapsamında birçok Kürt basın ajansına da baskın düzenlenmiştir. Yürütülen soruşturma ile ilgili Avukatlara soruşturma gerekçesiyle ilgili hiçbir bilgi verilmezken; bazı basın organlarında “ gazetecilerin yurt dışı yayın yapan televizyonlar için yaptığı programlar” gerekçesiyle gözaltına alındıkları iddia edilmiştir. Kürt basın emekçilerinin gözaltı gerekçesi ile ilgili hiçbir bilgi kamuoyu ve avukatları ile paylaşılmaz iken; bazı basın organlarında çıkan iddialar, Kürt basın emekçilerine yönelik geçmişten bugüne yürütülen itibarsızlaştırma ve suçlulaştırma politikasının bir devamıdır. 11 Haziran 2022 tarihinde Kürt basın emekçilerinin gözaltı süreleri 4 gün daha uzatılmıştır.

Kürt basın emekçileri; geçmişten bu yana halkın haber alma hakkını, hak ihlallerini kamuoyuna duyurmayı ve bu haber pratikleri ile birçok toplumsal dava ile ilgili gerçeklerin ortaya çıkartılması için mücadele vermişlerdir. Bu mücadeleleri nedeniyle birçok Kürt basın emekçisi gözaltına alınmış veya haklarında “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” gibi gerekçeler ile davalar açılmıştır.

Anayasayla ve uluslararası birçok sözleşme ile güvence altına alınan basın özgürlüğünün açık ihlali niteliğindeki bu gözaltılar bir an önce son bulmalıdır. Haber alma, düşünce ve ifade özgürlüğü, kişi güvenliği ve özgürlüğünü sınırlayan bu soruşturma işlemlerinden derhal vazgeçilmelidir. Bilinmelidir ki, gazetecilerin susturulduğu, gözaltına alındığı ve tutuklandığı bir ortamda, “gerçeği bilmekten” uzaklaşılıp halkın doğru bilgiye ulaşma hakkı engellenir. Bu tür hukuksuz tutumlar ile yurttaşlar her türlü manipüle ve yanlış bilgiye açık hale gelir; demokratik ilke ve anlayışın sürdürülmesi baskılanır.

Türkiye, gazetecilerin soruşturma ve kovuşturma tehditleri ile karşılaştığı; basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan ülkelerin başında geliyor. Mesleki faaliyetlerinden dolayı özellikle Kürt gazetecilerin gözaltına alınması ve tutuklanması sistematik bir tavır olarak sürdürülüyor. 7188 sayılı kanunla kabul edilen 1.yargı paketi ile, TMK 7/2.maddeye eleştirinin ve haber verme amaçlı yayınların suç sayılamayacağına dair ekleme yapılmış olmasına rağmen, bugün gazetecilerin –yaptıkları tv programları- iddiasıyla gözaltında tutulması, kanunilik ilkesinden uzak keyfi bir uygulamadır. Kürt basın emekçilerine yönelik bu gözaltı işlemleri yargı tacizinin sürdürülmek istendiğini göstermektedir.

Yetkilileri gazetecilik mesleğini ve haberi suç gören, gazeteciyi hedef gösteren anlayıştan vazgeçmeye; Türkiye’deki sivil toplum örgütleri ile basın örgütlerini 21 Kürt basın emekçisinin gözaltına alınmasına karşı daha güçlü bir dayanışma göstermeye davet ediyoruz.”

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.