Bakan Mustafa Varank, altın ve gümüş madenciliğinin Türkiye ekonomisine önemine değinerek, “Çanakkale bölgesinde tahminlere göre altın rezervini açıkladı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Çanakkale-Lapseki’de üretim yapan TÜMAD Madencilik firmasına ait madeni ziyaret etti.
Varank’a; Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Yunus Kılıç ve AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu eşlik etti.
Ziyarette; Nurol Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Oğuz Çarmıklı, Yönetim Kurulu Üyesi Gürhan Çarmıklı ve TÜMAD Madencilik AŞ Genel Müdürü Hasan Yücel hazır bulundu.
Altın ve gümüş madenini döküm kalıbına aktardı
İşletme hakkında yetkililerden bilgi alan Varank, altın odasına geçti. Burada altının kıvamını yüksek ısıya dayanıklı elbise ve eldivenleri takarak kontrol eden Varank, potayı devirerek altın ve gümüş madenini döküm kalıbına aktardı.
Varank, daha sonra yaptığı değerlendirmede şunları ifade etti:
“Burası Türkiye’de altın, gümüş üretimi yapan önemli madenlerden bir tanesi. TÜMAD Madencilik, Lapseki’de Türkiye’deki altın üretiminin yüzde 8’ini gerçekleştiriyor. Bu sene hedef, 3,5 ton altın, 2,5 ton gümüş üretmek. 2000’de Türkiye’de cevherler olmasına rağmen hiç altın üretimi yoktu. Türkiye’nin bütün altını yurt dışından ithal ediliyordu. 2000 yılından sonra madenlerimizin millileştirilmesi politikası çerçevesinde yıllık 42 ton altın üretimi gerçekleştiriyoruz.”
Mustafa Varank: Çanakkale’de 80-100 milyar dolarlık altın ve gümüş yatıyor ViDEO
“Dünyadaki 800 işletmeden biri”
Altın madenciliğinin stratejik bir alan olduğuna dikkati çeken Varank, “Şu anda Çanakkale bölgesinde tahminlere göre 80 ila 100 milyar dolarlık değere sahip altın madeni yatıyor. Burada maden işletmeciliği yapan firma sayımız çok az. TÜMAD Madencilik, dünya standartlarında üretim yapması, çevre ve üretim süreçlerinde aldığı tedbirlerle örnek işletmelerden bir tanesi. Dünyada bu tip üretim yapan 800 altın madeni var. Bunlardan bir tanesi Lapseki’de. Kanada’da madencilik yapan bir firma hangi standartlarda üretim yapıyorsa ondan belki daha iyi bir şekilde üretim yapan bir tesisimiz.” bilgisini verdi.
“Bu değerleri asla toprak altında bırakmamamız gerekiyor”
Varank, altın ve gümüş madenciliğinin Türkiye ekonomisi açısından elzem olduğunu vurgulayarak, “Bununla ilgili çok ciddi ithalatlar olduğunu düşündüğümüzde bizim bu değerleri asla toprak altında bırakmamamız gerekiyor. 800 kişi çalışıyor. Maaşları da sordum. Ortalama maaşların 12-13 bin lirayı bulduğu bir işletmeden bahsediyoruz. Yüzde 80-90 Lapseki’de, Gelibolu’da yaşayan vatandaşlarımızın istihdam edildiği bir işletme.” ifadelerini kullandı.
“Çanakkale bölgesinde 80 ila 100 milyar dolarlık altın ve gümüş toprak altında yatıyor”
Madenler konusunda zaman zaman farklı tartışmalar olduğuna işaret eden Varank, şu değerlendirmede bulundu:
“Bunların çoğunluğunun siyasi saiklerle olduğunu bilmemiz gerekiyor. Çanakkale bölgesinde 80 ila 100 milyar dolarlık altın ve gümüş şu anda toprak altında yatıyor. Bunların gün yüzüne çıkarılması durumunda Çanakkale ekonomisinin geleceği durumu tahayyül etmemiz ve ona göre hareket etmemiz lazım. Dünya standartları ve almanız gereken tedbirler çok açık. Madencilik yaptıktan sonra sahaların rehabilitasyonuyla ilgili kurallar çok açık. Kurallara uyulduğu müddetçe madenciliği asla kötü bir uygulama olarak görmememiz, kamuoyunu yanıltmamamız lazım. ABD, Kanada ve Avrupa’da bu işler yapılıyorsa bizde de bunların önünün açılması gerekiyor.”
“Ülkemizdeki 42 tonluk üretimi artırmak istiyoruz”
Varank, altın madenciliğinde makine ekipmanları konusunun da önemli olduğunu, şirketin kullandığı ekipmanların çoğunun yerli olduğunu belirtti.
AA’nın aktardığına göre bu alandaki sanayinin de geliştirilmesinin memnuniyet verici olduğunu vurgulayan Varank, şunları kaydetti:
“Ben arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum, böyle bir katma değeri ülkemize kazandırdıkları için. Bu madenleri biz buradan çıkarmamış olsaydık Türkiye’de satılan altını ithal etmek mecburiyetinde kalacaktık. Biz ülkemizdeki 42 tonluk üretimi artırmak istiyoruz. Firmalarımızın önünü açacak işlere de önayak olmaya devam edeceğiz.”
