Kobani’de Kürt savaşçıların 134 gün boyunca IŞİD’le yaşadığı çatışma sonrası abluka iyice artmıştı. Kobani topraklarının yüzde 80’ine yakını IŞİD’lilerce işgal edilmiş, on binlerce kişi göç etmek zorunda kalmıştı.
22 Ekim 2014’te Kürdistan Parlamentosu toplanarak Başkan Mesud Barzani’nin, Peşmerge’nin Kobani’ye gönderilmesi talebini oybirliğiyle kabul etti.
28 Ekim’de 150 Peşmerge hafif ve ağır silahlarla 40 araçlık bir konvoyla, Habur Sınır Kapısı’ndan geçti, Silopi, Cizre, Nusaybin, Kızıltepe, Viranşehir ve Suruç’tan geçerek Kobani’ye ulaştı. Konvoy güzergahı boyunca binlerce vatandaş yollara dökülerek Peşmerge’ye sevgi gösterisinde bulundu.
Bu tarihi olay Kürtlerin hafızasına kazınırken, uluslararası düzeyde de büyük yankı buldu. Birçok uluslararası medya kuruluşu konvoyun geçişini dünyaya duyurdu.
Peşmerge’nin Kobani’ye ulaşmasıyla savaşın dengesi değişti ve Peşmerge ile savaşçılar birlikte IŞİD’e karşı savaştı. İlk etapta kentin doğusundaki Miştenur Tepesi ile Kaniya Kurdan teröristlerden alındı, ilerleyen günlerde bölgenin tamamı kurtarıldı.
20 Ocak 2015’te Peşmerge ilk şehidini verdi. Zêrevan Ekrem isimli Peşmerge, Kobani’de şehit düşerken, bazı Peşmergeler de yaralandı.
Peşmergeler, savaşçıların talebi üzerine destek kuvvet olarak savaşta yer aldı. Savaşın sona ermesinin ardından Peşmergeler silahlarını savaşçılara bağışladı