Bilim insanları, küresel ısınmanın bu baharda Pakistan ve Hindistan’da onlarca kişinin ölümüne neden olan ısı dalgasını daha sıcak hale getirdiğini açıkladı. İki ülkenin pek çok bölgesinde termometreler 45 dereceyi gösterdi. Araştırmacılar, 19. yüzyıldan bu yana böyle bir olayın yaşanma olasılığının en az 30 kat arttığı konusunda uyardı.
Son haftalarda Kuzeybatı Hindistan ve Güneydoğu Pakistan’da günlerce 40 derecenin üzerine çıkan amansız sıcaklıklar en az 90 kişiyi öldürdü. Himalayalar’daki buzul erimeleri su baskınlarına ve elektrik kesintilerine neden oldu. Yaşanan olaylar, aynı zamanda Hindistan’da küresel gıda krizini körükleyebilecek bir şekilde buğday mahsulünü azalttı.
Hindistan ve Pakistan başta olmak üzere alt kıtanın pek çok yerinde hava sıcaklıkları tehlikeli derecede yüksek seviyelerde seyrediyor.Hindistan’ın başkenti Delhi’de 28 Nisan’da hava sıcaklığı 40 derecenin üstüne çıkmıştı. Ülkenin doğusundaki Odisha eyaletinde okullar bir haftalığına kapatılırken, ülkede pek çok bölgede sıcaklık 45 dereceyi geçmişti.
Yeni çalışma, bunun gibi bir ısı dalgasının herhangi bir yılda meydana gelme şansının yaklaşık yüzde 1 olduğunu buldu. Küresel ısınma başlamadan önce ise bu ihtimalin en az 3 binde 1 olduğu belirtildi. Bilim insanları, küresel ısınmanın Sanayi Devrimi öncesine göre 2 dereceye ulaşması durumunda, olasılığın 5’te 1’e kadar artacağını söyledi. Dünya, 19. yüzyılın sonlarından bu yana zaten yaklaşık 1,1 santigrat derece ısındı.
Diğer taraftan, Güney Asya yılın bu zamanında ısınmaya yabancı değil, ancak söz konusu ölümcül hava dalgası erken başladı.
İngiltere’deki Imperial College London’da iklim bilimcisi olan Friederike Otto, “Küresel ısınma, ısı dalgaları söz konusu olduğunda gerçek bir oyun değiştiricidir” dedi.
Araştırmacılar, aşırı sıcaklıklarının birkaç ay boyunca muson yağmurları gelene kadar bazı bölgelerde devam edeceğini aktardı. Bilim insanları, Mart ve Nisan ayları için maksimum günlük sıcaklıkları analiz etti. Aynı zamanda Dünya’nın şu anki haliyle emisyonların ve küresel ısınmanın hiç olmadığı kurgusal bir dünyanın bilgisayar simülasyonlarını kullandı.
Araştırmacılar, böyle bir olayın olasılığının ısınma başlamadan öncekinden 30 kat daha fazla olduğunu söyledi. Analiz ayrıca uzun süreli ısının etkilerine de baktı. Mumbai’deki Hindistan Bombay Teknoloji Enstitüsü’nde iklim bilimcisi ve çalışmanın yazarı olan Arpita Mondal, aşırı sıcaklığa duyarlı bir ürün olan buğday üzerindeki etkiler hakkında veri toplamanın, anekdotsal hasar raporlarına rağmen zor olduğunu söyledi.
Mondal, “Ama oldukça şaşırtıcı olan, Hindistan’ın dünyanın geri kalanına buğday ihracatını yasaklamış olması. Bu bile, tarımsal üretkenliğimizin etkilendiğine dair yeterli kanıt. Yasak, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin buğday ihracatı üzerindeki etkileriyle birleştiğinde, uluslararası kurumları küresel gıda kıtlığı potansiyeli konusunda endişelendiriyor” diye konuştu.
Öte yandan çalışmanın diğer yazarı Roop Singh, diğer sıcak hava dalgaları gibi, bunun da etkilerinin orantısız bir şekilde yoksullar üzerinde yoğunlaşma eğiliminde olduğunu aktardı.
Singh, “Kısmen daha fazla soğutma ihtiyacının sistemi zorlaması ve Hindistan’daki kömür kıtlığı nedeniyle yaygın elektrik kesintileri yaşandı. Bu durum, özellikle bir vantilatöre veya soğutucuya erişimi olan, ancak jeneratör alamadıkları için çalıştıramayan en yoksul insanları etkiliyor” dedi.
Son olarak, çalışmanın yazarları emisyonlar dünyanın temel sıcaklığını yükselttiğinden, ısı dalgaları ve küresel ısınmai arasındaki bağlantının açık olduğunu vurguladı. Dr. Otto, sel veya kuraklık gibi diğer aşırı olaylarla ilgili çalışmalarda, küresel ısınmanın genellikle birkaç faktörden yalnızca biri olduğunu söyledi.
Dr. Otto ve diğerleri, küresel ısınmanın ısı dalgaları üzerindeki etkisinin artık belirgin olduğunu ve bunun “hızla modası geçmiş bir soru haline geldiğini” savundu. Araştırmacılar, “bir sonraki aşama”nın, insanların aşırı sıcağa nasıl uyum sağlayacaklarına karar vermelerine yardımcı olacak bilgiler sağlamak olduğunu yazdı.
