CHP’li vekillerin kabul oylarıyla idam sehpasına gönderilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, Ulucanlar Cezaevi önünde CHP tarafından anıldı.
Türkiye tarihinin en tramvatik olaylarından biri olarak kabul edilen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamları…
Bugün başta CHP olmak üzere hemen hemen bütün kesimlerin ‘üç fidan’ olarak andığı ve vicdanları rahatsız eden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ın infaz kararı, o günlerde darbecilerin ve Meclis’in kısmi mütabakatı ile alındı.
Asker-siyaset kavgası gölgesinde geçen Türkiye’nin en karanlık günleri olarak kabul edilen o dönemde yaşanan sokak olayları, ve silahlı çatışmalar sonrasında yargılanan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ölüm cezasına çarptırıldı.
CHP’den 30 oyla idam desteği
1972 yılında verilen cezalar, Meclis’te yapılan oylamada CHP’den 30 milletvekilinin de destek vermesiyle onaylandı.
O gün idama evet diyen CHP’nin bugünkü temsilcileri ise 3 ismi anmak için en ön safta yer tutuyor.
CHP’den 50. yıl anması
İnfazların 50. yıl dönümünde CHP, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını Ankara Ulucanlar Cezaevi önünde andı.
Anmaya; CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Gençosman Killik, CHP Altındağ İlçe Başkanı Ali Ergin, CHP Ankara İl Gençlik Kolları, CHP Altındağ İlçe Gençlik Kolları üyeleri de katıldı.
“Darağacına gönderenler hesap verecek”
CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Killik ise “Onları öldürenler bu mücadeleyi asla öldüremeyecekler. Mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Bu arkadaşlarımızı darağacına gönderenler tarihte hesap verdiler, onların yolundan gidenler de sandıkta hesap verecekler, tarihe hesap verecekler.” dedi.
“Mücadelemizden hiçbir şey kaybetmedik”
CHP Altındağ İlçe Gençlik Kolları Başkanı Gökçen Benay Birdoğan ise şu açıklamayı yaptı:
“Onlar verdikleri bu kararla tarihin çöplüğünde yer alırken; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ve onlar gibi katledilen nice devrimci zihnimizde, kalbimizde ve düşüncelerimizde en temiz, en onurlu yerdeler. 50 yıl önce bu duvarların ardında koca yürekli üç devrimciyi aramızdan aldılar.
Onları aramızdan alarak, devrimcilerin içinde her daim yanan devrim ateşini söndüreceklerini sandılar. Ancak bizler o gün olduğu gibi bugün de içimizdeki devrim, düşüncelerimizdeki tam bağımsız Türkiye mücadelesinden hiçbir şey kaybetmedik.
1919’dan 68’e, 68’den bugünlere aynı inançla, kararlılıkla tam bağımsız Türkiye mücadelemiz emperyalistlere ve onun yerli iş birlikçilerine karşı sürüyor ve sürecek.”